İstimval, özel mülkiyette bulunan taşınır malların mülkiyetinin veya kullanma ve intifa hakkının, olağanüstü durumlarda, kamu gücü kullanılarak bedeli karşılığında idare tarafından elde edilmesidir.
Hukuk âleminde, idarenin, olağanüstü durumlarda kişilere bir takım yükümlülükler getirme yetkisi olarak tanımlanan1 istimval, “mal” sözcüğünden türeyen ve kökeni Arapça olan bir kelimedir. Fransız doktrininde bir görüşe göre, istimval, taşınır malların geçici olarak kullanımını veya mülkiyetini, taşınmazların ise sadece geçici olarak kullanımını veya kişileri hizmet yükümlülüğü altına sokmayı sağlayan zorlayıcı idari bir işlem olarak tanımlanır.
Tanımdan da anlaşılacağı üzere istimval, yalnızca olağanüstü dönemlerde kullanılabilen bir usuldür. Bunun yanı sıra, istimval yetkisinin kullanılabilmesi, bu hususun özel kanunlarda düzenlenmiş olmasına bağlıdır. Kamulaştırmanın aksine istimvali düzenleyen tek bir kanun yoktur. İstimval çeşitli kanunlarda düzenlenmiştir.
İdare, kural olarak ihtiyaç duyduğu taşınır malları genel hukuk kuralları çerçevesinde, satın alma usulüyle elde etmektedir. Ancak deprem, sel gibi doğal afetler neticesinde veya ağır ekonomik bunalımlar gibi olağanüstü durumlarda, taşınır mallara acil bir şekilde ihtiyaç duyulabilir. Şüphesiz böyle bir durumun varlığı halinde, ihtiyaç duyulan, birbiri yerine kolayca konulabilen taşınır malın olağan usul yöntemiyle sağlanmaya çalışılması, gecikmesinde sakınca olması dolayısıyla kamu yararına uygun olmayabilir. Bu nedenle, idareye kamu gücünü kullanarak daha hızlı biçimde ihtiyaç duyduğu taşınırı elde etme imkânı tanınmıştır.
Kamulaştırma normal zamanlarda uygulanabilen bir yöntem iken istimval olağanüstü zamanlarda uygulanır. Yine, istimval özel mülkiyete tâbi taşınır malın mülkiyetinin veya kullanma ve intifa hakkının devri için uygulanan bir usul iken, kamulaştırma işleminin konusunu özel mülkiyete tâbi taşınmaz mülkiyetinin devri oluşturur. Bununla beraber, istimvalde de kamulaştırmada olduğu üzere, malın bedeli adli yargıda, işlemin hukuka uygunluk denetimi ise idari yargıda karara bağlanır.
Buna göre istimval, idarenin olağanüstü durumlarda, felakete uğrayanların birtakım ihtiyaçlarını karşılamak adına gerçek ve tüzel kişilerinden mal ve hizmet edinmesi olarak tanımlanabilir.
İstimval, istisnai bir yetki olması nedeniyle günümüzde sıkça başvurulan bir müessese değildir. Ancak, her ne kadar günümüzde uygulanabilirliği az olsa da kimi durumlarda idare tarafından kullanılması gereken yetkidir. Keyfi olarak kullanılması durumunda çok ağır sonuçlar doğuracak olan bu müessese, idarenin diğer her bir işlemi gibi, kanuni düzenlemelerde belirtilen esas ve usullere binaen tesis edilmesi gerekmektedir.
İstimval, özel yararın kamu yararına feda edilmesi düşüncesinin bir ürünü olduğu için idare, bu müessese kapsamında getirdiği yükümlülüklerin parasal karşılığını, yükümlülere ödemesi gerekir. Yine, tesis edilmesiyle çalıştırılan kişilere ve mallarına bir takım zararlara yol açabildiği için idarenin yükümlülere, uğradıkları hak kaybına karşılık haklı bir tazminat vermesi gerekmektedir.
İstimval, idareye yalnızca özel mülkiyete ait taşınmaz malların geçici olarak kullanma hakkını ile taşınır malların mülkiyetine el koyma veya geçici olarak kullanma hakkını vermez. Başka bir deyişle, istimvalin konusunu sadece mal yükümlülüğü oluşturmaz. İdare, bu müessese ile kişilere, ayrıca para ve çalışma yükümlülüklerini getirme yetkisini de haiz olur. Çünkü istimval müessesi, olağanüstü nitelik arz eden kimi durumlarda ihtiyaç duyulan mal ve hizmetlerin karşılanmasını amaçlar. Örneğin, idare, meydana gelen deprem nedeniyle enkaz altında kalanların kurtarılması için özel mülkiyete ait iş makinelerine de el koyabileceği gibi yine iş makinelerini kullanan kişilere enkaz çalışmalarına katılmaları için çalışma yükümlülüğü getirebilir. Çünkü istimval kapsamında sadece iş makinelerine el koyulması enkaz çalışmalarının yürütülmesi bakımından bir fayda sağlamaz. Bu makinelerini kullanmak uzmanlık gerektiren bir iş olduğu için bunları kullanabilen kişilere de çalışma yükümlülüğünün getirilmesi gerekir. Keza, ekonomik bunalım zamanlarında ekonominin iyileştirilmesi için kişileri belirli alanlarda çalıştırabileceği gibi gerektiğinde kişilerin paralarına da idare tarafından el konulabilir. İşte, mal yükümlülüğü gibi aynı amaca yönelik olarak aynı zamanda ve aynı usullerle getirilen para ve çalışma yükümlülüklerini farklı hukuki kavramlar çerçevesinde değerlendirmek hukuk mantığı açısından isabetli değildir.
Sismik İzolatör Nedir? Sismik İzolasyon Nedir? Deprem izolatörü olarak da adlandırılan sismik izolatör; yapılara gelen…
Son beton fiyatları piyasadan alınan güncel m3 beton fiyatlarına göre güncellenmiştir. Ağustos 2022 ayı itibariyle…
İnşaat demir fiyatları, inşaat maliyet hesaplarında önemli yer tutan maliyet kalemlerindendir. Demir fiyatlarının güncel piyasa…
2022 Doğrudan Temin Limitleri - Eşik Değerler Büyükşehir belediyesi sınırları ve bunun dışındaki yerler için…
20 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete`de yayınlanan Kamu İhale Tebliğ'ine göre 2022 inşaat mühendisi diploma…
KİK Payı Limit On binde beş olarak anılan KİK Payı Limiti 2022 yılı için açıklandı;…