İkiz Kulelerin yani, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bulunan ve 11 Eylül 2001 terör saldırılarında yıkılan ticaret merkezinin yıkılmasını hiç bir mühendis olarak araştırmış mıydınız?
İkiz Kuleler’in yıkılışı, Prof. Mete Sözen ve arkadaşları tarafından incelendi. Bu konuda ortaya çıkan asıl sorunun, çeliğin yüksek ısıya dayanıklı olmaması olduğu ortaya çıktı. Yapılan incelemelere ve oluşturulan modellemelere göre uçağın çarpmasının ardından çarpışmanın etkisiyle etrafa yayılan parçacıklar taşıyıcı sistemlere çarpıp ısı yalıtımlarını işlevsiz hale getirdi. Yalıtımsız kalan çelik elemanlar da yangında oluşan ısıya dayanamamayıp binanın göçmesine engel olamıyor. Bu nedenle, yapı betonarme olsaydı, çok farklı senaryolar yaşanabilir büyük ihtimalle de o tarz bir göçme yaşanmazdı.
Bunu konunun başka ilginç bir örneği de Pentagon’a çarpan uçak hadisesidir. Pentagon’da fretli betonarme kolonların yoğun şekilde bulunması bu olayda büyük bir şans olmuştur. Yüksek sünekliğe sahip bu fretli kolonlar uçak binaya çarpıp bir çok kolonu kırmasına karşın binanın uçağın çarptığı bölümünün göçmesi 15 dk’yı bulmuştur. Bu nedenle insanlar o bölümden kaçarak kendilerini kurtaracak zamanı kazandılar. Hatta uçağın çarptığı bölüm göçtükten sonra da göçme yerel oluyor, yani sadece o kısım göçüyor.
Dünya Ticaret Merkezi (WTC) kulelerinin 11 Eylül 2001’deki çöküşü dramatik olduğu kadar ani bir şekilde gerçekleşti;bu devasa kulelerin tamamen göçmesi oldukça şaşırtıcı bir durumdu.
Olayın hemen ardından ve hatta bugün bile bu yapıların yapısal olarak yetersiz olduğu, çelik kolonların eridiği veya yangın söndürme ekipmanının çalışmadığı konusunda birçok spekülasyon konuşulmaya devam ediyor.
1-Uçak, çarpışmayla beraber kolonlara zarar veriyor, ama ayakta kalıyor,
2-Yangın nedeniyle oluşan sıcaklıkta çelik elemanların mukavemetleri düşüyor,
3- Devrilme olmaksızın içe doğru bir çökme yaşanıyor,
Kompleksin Bulunduğu Toplan Arsa Alanı: 290 x 215
1WTC Dünya Ticaret Merkezi- Kuzey Kulesi
Yapım Yılı: 1970
Kat Sayısı: 110
Yükseklik: (9 – 105) 4200-4600m2
Asansörler: 97 yolcu, 6 yük
2WTC Dünya Ticaret Merkezi- Güney Kulesi
Yapım Yılı: 1972
Kat Sayısı: 110
Yükseklik (2 – 109) 4200-4600m2
Asansörler: 97 yolcu, 6 yük
4WTC Dünya Ticaret Merkezi- Güney Doğu Plaza
Yapım Yılı: 1977
Kat Sayısı: 9
Yükseklik: (2 – 9) 7850m2
Asansörler: 12 yolcu, 1 yük
5WTC Dünya Ticaret Merkezi- Kuzey Doğu Plaza
Yapım Yılı: 1972
Kat Sayısı: 9
Yükseklik: (2 – 9) 10.050m2
Asansörler: 9 yolcu
6. Dünya Ticaret Merkezi- Gümrük
Yapım Yılı: 1975
Kat Sayısı: 8
Yükseklik: (2- 8) 7450m2
Yapı Malzemesi: Çelik, Alüminyum, Beton ve Cam
Yükseklik: WTC1: 417m (Anten ile 521), WTC2: 415 m
Yapı Alanı:Yaklaşık olarak 1.115.000m2
Kulerin Alanı: Her bir kule brüt olarak 445.000m2
Kullanılan Çelik:200.000 tondan fazla
Beton:425.000 m3
Pencere & Cam:43.600 pencere, 55.000m2 cam yüzeyi
Asansörler: 23 tanesi ekspres olmak üzere 99 asansör
Kulelerin yükseklik-genişlik oranı 6.8’dir. Yapının toplam ağırlığı yaklaşık olarak 500.000 ton idi. Binanın 225 km/s’lik bir kasırgaya direnmesi gerektiğinden tasarımda düşey yüklerden çok rüzgar yükleri ön plandaydı.
Bu, 2 kPa’lık (m²’de 0.203 ton) bir rüzgar yüküne karşı 5.000 ton toplam yanal yüke direnecek şekilde tasarlandı.
Her bir kulenin taşıyıcı sisteminde, merkezde 27 m × 40 m’lik bir çekirdek alan ve bunun dışında 244 dış kolondan oluşan düşey taşıyıcı elemanlar bulunuyordu. Asansörler, merdiven boşluklarını ve mekanik tesisat elemanları bu çekirdekte bulunuyordu. Aslında bu devasa binanın, yaklaşık yüzde 95’ini hava oluşturuyordu, göçme sonrası oluşan molozun sadece birkaç kat yüksekliğinde yükselmesinin sebebi de budur.
Başta, kulelerin uçağın ilk çarpma etkisine gayet iyi dayandığı gözlendi. Bu, binanın kütlesinin uçağın kütlesinin 1.000 katından fazla olması ve binanın uçağın ağırlığının 30 katından fazla rüzgar yüküne direnecek şekilde tasarlandığı gözönüne alındığında binanın ilk çarpışmaya dayanması çok da şaşırtıcı değildi. Ayrıca, 11 Eylül günü belirgin bir rüzgarda bulunmuyordu.
Uçağın, kulelerin’nin çevre kolonlarıyla karşılaştırılabilecek tek metal bileşeni, uçak gövdesinin alt kısmındaki omurga kirişidir. Çarpma etkisi, kuşkusuz, dış çeperdeki birkaç kolonu tahrip etse de, ilk darbede kaybolan kolon sayısı çok fazla değildi ve buradaki yükler, fazlasıyla yedekli yapıda diğer kolonlar tarafından karşılanabiliyordu. Bu çarpma etkisinden daha önemli etki, uçakların ağırlığının neredeyse 1/3’ünü oluşturan 90.000 L galon jet yakıtının patlamasıyla oluştu. Ortaya çıkan alev, açıkça çöküşün başlıca nedeniydi.
Yakıtın alev almasından oluşan sıcaklığın çelik elemanları eritip eritmediği konusu hala tartışılmasına rağmen net olan iki şey, yangın sıcaklığından dolayı mukavemet kaybının gerçekleştiği ve yangında yapının farklı bölgelerinde farklı sıcaklıklardan kaynaklanan çeliğin şekil değiştirmeleri nedeniyle yapısal bütünlüğün kaybolduğudur. 18m genişliğindeki çelik kirişlere sahip olan yapıda, bu kirişlerin görevini yapamayacak duruma gelip bağlantılarının dağılması kaçınılmaz oldu.
Neredeyse her büyük bina, bir kaç kolon kaybına izin veren fazladan dayanıma sahip şekilde tasarlanır. Çarpma etkisinden birkaç dış kolonun kaybederek ayakta kalan kulelerde, ortaya çıkan yangın birçok çelik elemanda hasara yol açtı. Bu konuda birçok uzman hasarın asıl sebebinin zayıf birleşim noktaları olduğunu savunmaktadır.
Kabul edilmesi gereken iki net nokta bulunuyor. Birincisi, bina yeterince sağlam değildi, ikincisi, ağırlık merkezini bina planının dışına çıkarıp binanın devrilmesine neden olabilecek bir uçakla çarpma etkisi mümkün olamazdı. En yüksek sıcaklığın oluştuğu zeminlerin birinde veya ikisinde kirişlerin eğilmeye başlaması ve katların hızlı bir şekilde üst üste düşmesi binaların on saniye içinde çökmesine neden olan domino etkisini başlattı.
Sismik İzolatör Nedir? Sismik İzolasyon Nedir? Deprem izolatörü olarak da adlandırılan sismik izolatör; yapılara gelen…
Son beton fiyatları piyasadan alınan güncel m3 beton fiyatlarına göre güncellenmiştir. Ağustos 2022 ayı itibariyle…
İnşaat demir fiyatları, inşaat maliyet hesaplarında önemli yer tutan maliyet kalemlerindendir. Demir fiyatlarının güncel piyasa…
2022 Doğrudan Temin Limitleri - Eşik Değerler Büyükşehir belediyesi sınırları ve bunun dışındaki yerler için…
20 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete`de yayınlanan Kamu İhale Tebliğ'ine göre 2022 inşaat mühendisi diploma…
KİK Payı Limit On binde beş olarak anılan KİK Payı Limiti 2022 yılı için açıklandı;…
View Comments
İkiz kulelerin yıkılmasını Statik açıdan inceleyip, yıkılmasını ise çeliğin yüksek ısıya dayanıklı olmaması gibi bilimsel verilere dayandırıp bahsediyorsun..
Peki bahsettiğiniz sebep çeliğin yüksek ısıya dayanamamasından dolayı yıkılmasını birde şu noktatadan ele alalım: binada çıkan yangın 540 metrelik binanın her noktasına birdenmi etki ettiki bina 10 saniye içerisinde yanlara doğru herhangi bir eğim yapmadan komple yıkıldı.. sıcaklık heryerde aynı anda eşit olmadığından parça parça yıkılması gerekmiyormuydu?
Bununla birlikte yıkılma neticesinde erimiş bir çelik kalıntısı olması gerekirken neden bir betonarme binası yıkılmış gibi toz ve moloz kalıntısından başka bir kalıntı görülmüyor?
Şuradan olayın diğer örnekleriyle beraber detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.
https://insapedia.com/2018/01/17/celik-konstruksuyon-binalar-ve-yangin-dayanimi/
Admin paylaştığınız yazıda bahsedilen irandaki 17 katlı plasco binasının yıkılması anlatılırken şöyle bir kısım geçiyor:
"Önce binanın kuzey duvarı ve birkaç dakika sonra da binanın geri kalan kısmı çökmüştür."
Benimde değinmek istediğim olay buydu işte heryerin beraber yıkılmayıp tedrici bir yıkılmanın gerçekleşmesi lazım.. Evet yarım kilometrelik bir binada kullanılan bütün çeliğin bir anda şekil değiştirmemesi lazım gelir..yani sadece sıcaklığın olduğu yerlerde gerilme esnekliği kaybolup ardından da kalıcı şekil değişmelerinin meydana gelmesi lazım fakat ikiz kulelerde ise bütün binada birden ve heryerde erime olmuş gibi yıkım gerçekleşiyor
Netice itibariyle binanın asıl yıkılma sebebi çeliğin erimesi sebep olmaması lazım!!!