Deprem Performans Raporu ve Bina Depreme Dayanıklılık Raporu
Depreme Dayanıklılık ve Bina Performans Raporları: Neden Önemlidir?
Türkiye, jeolojik yapısı gereği dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer almakta olup, bu durum yapı güvenliğini ulusal düzeyde hayati bir konu haline getirmektedir. Özellikle son yıllarda meydana gelen depremler, mevcut yapı stoğunun önemli bir kısmının deprem güvenliği açısından yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu noktada devreye giren “bina deprem performans raporu” ve “depreme dayanıklılık raporu”, yalnızca mühendislik bir değerlendirme aracı olmanın ötesinde, aynı zamanda toplumsal güvenliği ilgilendiren stratejik bir araştırma niteliği de taşımaktadır.
Bu tür raporlar, hem bireysel yapı sahipleri hem de kamu kurumları için binanın depreme karşı mevcut dayanım seviyesini oldukça detaylı bir şekilde ortaya koyar. Böylece, can ve mal kaybının önlenmesi adına güçlendirme ya da yenileme gibi kritik kararlar bu somut teknik verilerle desteklenebilir. Bu yazımızda, bina performans raporu nedir, nasıl alınır, hangi analiz ve uygulama adımlarını içerir ve riskli yapı tespiti durumunda nasıl bir yol izlenmelidir gibi sorulara kapsamlı ve teknik temelli yanıtlar sunacağız.
Bina Performans Raporu Nedir? Depreme Dayanıklılık Raporuyla Farkı Var mı?
“Bina performans analizi raporu” ya da halk arasında sıkça kullanılan haliyle “depreme dayanıklılık raporu”, teknik olarak aynı amacı taşıyan mühendislik raporlarıdır. Her ikisi de mevcut bir yapının deprem anındaki davranışını simüle ederek, yapının güvenli olup olmadığını belirlemeyi hedefler. Raporlama sürecinde yapı, yürürlükteki yönetmeliklere (özellikle 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği – TBDY 2018) göre değerlendirilir. Binanın taşıyıcı sistem elemanları (kolonlar, kirişler, perdeler, döşemeler vb.), zemin özellikleri, malzeme dayanımları ve yapısal düzensizlikleri dikkate alınarak deprem performansı hesaplanır.
Bu raporların temel amacı; bir binanın olası bir deprem karşısında can güvenliğini ne ölçüde sağlayabileceğini ortaya koymaktır. Yapının “göçme”, “ağır hasar”, “kontrollü hasar” veya “sınırlı hasar” gibi performans seviyelerinden hangisinde olduğu belirlenir. Özellikle kullanımda olan yapıların yıkılma riski taşıyıp taşımadığı, güçlendirme gerektirip gerektirmediği gibi kritik sorular bu rapor sayesinde bilimsel olarak yanıtlanabilir.
Yönetmeliklere Göre Değerlendirme: TBDY 2018’in Rolü
Türkiye’de yapıların deprem dayanımı açısından değerlendirilmesinde esas alınan en güncel ve bağlayıcı yasal çerçeve, 2018 yılında yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’dir (TBDY 2018). Bu yönetmelik, hem yeni yapılacak binaların tasarımına hem de mevcut yapıların performans analizine dair kapsamlı teknik kriterler sunar. Bu çerçevede hazırlanan bina performans analizleri, yapının taşıyıcı sistem elemanlarının modellenmesi, malzeme dayanımı ölçümleri (örneğin karot, donatı tespiti), zemin parametrelerinin belirlenmesi ve doğrusal/ doğrusal olmayan analiz yöntemleriyle hesaplamaları içerir.
Sonuç olarak, bir yapının deprem güvenliği seviyesi, yalnızca gözleme dayalı değil; sayısal veriler, yapısal analiz sonuçları ve mühendislik ilkeleri ışığında değerlendirilmektedir. Elde edilen verilerle oluşturulan “bina deprem performans raporu”, yapının mevcut haliyle güvenli olup olmadığını belirlerken, aynı zamanda güçlendirme projeleri için de temel teşkil eder.
Bina Deprem Performans Raporu Nasıl Alınır? Aşamalar ve Teknik İnceleme Süreci
Bir yapının deprem güvenliğini belgeleyen “bina performans raporu” ya da “depreme dayanıklılık raporu“, yalnızca uzman mühendislik ofisleri tarafından yürütülebilecek çok aşamalı ve teknik bir değerlendirme sürecini kapsar. Bu raporun elde edilmesi için izlenen adımlar, hem yasal mevzuatlara hem de mühendislik disiplininin gerektirdiği standartlara uygun biçimde yürütülür. Sürecin tamamı; ön hazırlık, saha verilerinin toplanması, laboratuvar analizleri ve nihai mühendislik değerlendirmesi olmak üzere dört ana başlıkta incelenebilir. Aşağıda bu sürecin temel aşamalarını detaylı şekilde bulabilirsiniz.
1. Başvuru ve Ön Hazırlık Süreci
Deprem performans raporunun hazırlanması için ilk adım, yetkin mühendislik ofislerine başvuru yapılmasıdır. Bu noktada, ilgili firmanın “Serbest İnşaat Mühendisliği (SİM)” belgesine ve “İşyeri Tescil Belgesi (İTB)”‘ne sahip olması büyük önem taşır. Bu belgeler, ofisin TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ve bağlı idareler nezdinde resmî olarak tanındığını ve mühendislik hizmeti vermeye yetkili olduğunu gösterir.
Proje Temini: Teknik değerlendirme yapılabilmesi için, yapıya ait orijinal ve onaylı mimari ve statik betonarme projelerin ilgili belediyeden yapı sahibi tarafından temin edilmesi gerekir. Projeler mevcut değilse, mühendislik ekibi tarafından statik röleve çıkarılarak bina röleve projeleri elde edilir.
2. Veri Toplama ve Yerinde İnceleme Çalışmaları
Saha çalışmaları, binanın mevcut durumunu teknik verilerle ortaya koymak amacıyla yapılan en kritik aşamalardan biridir. Bu kapsamda aşağıdaki işlemler gerçekleştirilir:
Statik Röleve ve Gözlemsel İnceleme: Bina içinde ve dışında yapılan ayrıntılı incelemeler neticesinde, taşıyıcı sistem elemanlarının (kolon, kiriş, perde, döşeme vb.) ölçüleri, konumları ve mevcut durumları belirlenir. Röleve çalışmaları, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) esaslarına göre gerçekleştirilir. Bu işlem, binanın mevcut durumunun dijital ortama aktarılması açısından da kritik öneme sahiptir.
Beton Dayanımı Tespiti – Karot Alımı: Betonarme elemanlardan alınan karot örnekleri, betonun basınç dayanımını belirlemekte kullanılır. Bu işlem sırasında, donatıların zarar görmemesi için önce donatı tespit cihazı (covermeter) ile tarama yapılır. Uygun bölgeden alınan karotlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan lisanslı yapı laboratuvarlarında test edilir. Karot sonrası oluşan boşluklar, özel amaçlı, yüksek mukavemetli ve rötre yapmayan grout harçları ile doldurulur.
Donatı Tespiti – Sıyırma ve Röntgen Yöntemleri: Taşıyıcı sistemin gerçek donatı detaylarının belirlenmesi için betonarme elemanların dış yüzeyinden lokal sıyırmalar yapılır. Ayrıca donatı düzenlerinin belirlenmesi amacıyla donatı görüntüleme sistemleri (röntgen) kullanılır. Bu sayede, donatı çapları, aralıkları, yerleşim düzenleri ve pas payı gibi veriler ortaya çıkarılır.
Temel Sistemi İncelemesi: Bina temelleri, yapı davranışını doğrudan etkileyen en önemli bölümlerden biridir. Bu nedenle, temel muayene çukurları açılarak temel tipinin (radye, mütemadi, tekil vs.), temel derinliğinin ve beton kalitesinin yerinde incelenmesi sağlanır. Gerekirse bu aşamada da karot alımı yapılabilir.
Zemin Etüt Raporu İncelemesi veya Hazırlanması: Bina performans analizinde zemin özellikleri belirleyici rol oynar. Eğer yapıya ait daha önce hazırlanmış onaylı bir zemin etüt raporu mevcutsa, mühendislik ofisi bu raporu inceler. Zemin etüt raporu yoksa veya yetersizse, ilgili mühendisler tarafından yeni bir zemin sondaj çalışması yapılır. Bu rapor sayesinde zemin sınıfı, taşıma gücü, sıvılaşma riski ve deprem davranışı gibi veriler netleştirilir.
Özellikle kullanımda olan, erişimi kısıtlı veya yapı malzemeleri açısından riskli bölgelerde çalışma yürütülürken, fiziksel sınırlılıklar, yapısal bozulma riski, kullanıcı izni kısıtları veya mimari engeller gibi nedenlerle bazı analizlerin tam kapsamlı şekilde uygulanması güçleşebilir. Bu gibi durumlarda, uygulayıcı inşaat mühendisinin teknik öngörüsü ve mesleki sorumluluğu devreye girer. Mühendis, sahadaki mevcut verileri değerlendirerek, elde edilemeyen ölçümleri telafi edecek alternatif teknikleri veya hesaplamaları devreye sokabilir.Ayrıca, bazı saha çalışmaları resmî başvuru, ruhsat, iskan ya da yapı güvenliği bildirimi amacı taşımayan, yalnızca bilgi edinme veya ön değerlendirme maksadıyla talep edilebilmektedir. Bu tür durumlarda, TBDY 2018’de belirtilen tüm inceleme adımlarnın birebir uygulanması zorunlu olmayabilir. Mühendislik etiği çerçevesinde ve yapının genel güvenliğine zarar vermeyecek şekilde, kısmi uygulamalar, mühendislik inisiyatifi doğrultusunda kabul edilebilir sayılmaktadır. Ancak bu tür raporların, resmî idarelere sunulması ve hukuki işlem niteliği kazanması halinde, mutlaka yönetmeliğe tam uyumlu analizlerin yapılmış olması gereklidir.
3. Bina Performans Analizi ve Sayısal Modelleme Süreci
“Bina deprem performans raporu”nun en kritik aşamalarından biri, tüm saha verilerinin dijital ortamda işlenerek yapının davranışının simüle edildiği sayısal modelleme ve performans analizidir. Bu aşama, yalnızca mühendislik bilgi birikimi değil; aynı zamanda gelişmiş analiz yazılımlarının doğru kullanımı ve yönetmelik bilgisi gerektiren teknik bir süreçtir. Bu nedenle raporun güvenilirliği açısından bu bölümün eksiksiz ve yönetmeliklere uygun şekilde yürütülmesi büyük önem taşır.
Bilgisayar Ortamında Yapı Modelinin Oluşturulması
Saha çalışmaları sonucunda elde edilen tüm veriler – statik röleve ölçümleri, karotla belirlenen beton dayanımları, donatı tarama sonuçları, temel sistemi bilgileri ve zemin etüt raporu – dijital ortama aktarılır. Bu veriler kullanılarak, analiz yazılımları (örneğin ETABS, SAP2000, Sta4CAD, vb.) aracılığıyla binanın üç boyutlu yapısal modeli oluşturulur. Modelleme sırasında binanın taşıyıcı sistem elemanları (kolon, kiriş, perde, döşeme) ile birlikte sınır koşulları, yük kombinasyonları ve zemin etkileri de dikkate alınır.
Deprem Performans Analizinin Gerçekleştirilmesi
Modelin oluşturulmasının ardından, yapıya 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) esas alınarak deprem etkileri uygulanır. Bu aşamada analiz yöntemi, binanın özelliklerine göre doğrusal elastik (linear elastic), doğrusal olmayan (nonlinear) ya da zaman tanım alanında (time history) olarak seçilir. Kullanılan analiz türü, özelliklerine, kullanım amacına ve raporun kapsamına göre belirlenir.
Analiz sonucunda, taşıyıcı sistem elemanlarının dayanım ve şekil değiştirme kapasiteleri ile binanın tümüne etki eden deprem kuvvetleri arasındaki etkileşim değerlendirilir. Bu süreçte plastik mafsal oluşumu, kesme kapasitesi, moment taşıma kapasitesi ve yer değiştirme sınırları gibi parametreler göz önüne alınır. Elde edilen sonuçlar, binanın deprem karşısında nasıl tepki vereceğini ve hangi bölgelerde hasar birikimi olabileceğini önceden öngörmeyi sağlar.
Deprem Performans Seviyesinin Belirlenmesi
Yapılan analizlerin sonunda, bina için bir performans seviyesi tanımlanır. Bu seviye, TBDY 2018’e göre şu ana kategoriden biri olabilir:
-
Kesintisiz Kullanım,
-
Sınırlı Hasar,
-
Kontrollü Hasar,
-
Göçmenin Önlenmesi
- Göçme,
Performans seviyesi; binanın deprem sonrası kullanım uygunluğunu, beklenen hasar düzeyini ve can güvenliği riskini ortaya koyar. Özellikle “kontrollü hasar” seviyesinin altındaki yapılar, riskli sınıfa girerek güçlendirme veya yeniden inşa edilme önerisiyle değerlendirilir. Bu değerlendirme, yalnızca mühendislik analizine değil, aynı zamanda kamu otoritesi ve mevzuat açısından da büyük önem taşır.
4. Deprem Performans Analizi Raporunun Hazırlanması ve Resmî Kurumlara Sunulması
Bina deprem performans raporu sürecinin son aşaması, yapılan tüm teknik çalışmaların bilimsel ve mühendislik esaslarına uygun biçimde yazılı hâle getirilmesi ve yapı sahibinin isteği doğrultusunda gerekli mercilere sunulmasıdır. Bu kapsamda hazırlanan Deprem Performans Analizi Raporu, yalnızca bir belge değil; binanın mevcut deprem güvenliği durumunu belgeleyen, karar süreçlerini yönlendiren ve hukuki niteliğe sahip resmi bir teknik dokümandır. Raporun içeriği, formatı ve kapsamı, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) hükümleri doğrultusunda oluşturulur.
Deprem Performans Analizi Raporunun İçeriği
Hazırlanan rapor; veri toplama, modelleme, analiz ve değerlendirme süreçlerinin tamamını kapsamlı biçimde içerir. Her bölüm, hem teknik açıdan detaylı hem de açıklayıcı nitelikte düzenlenir. Rapor genellikle aşağıdaki başlıkları içerir:
-
Giriş ve Genel Bilgiler: Yapının konumu, kullanım amacı, inşa yılı, yapı sınıfı gibi temel bilgiler.
-
Mevcut Durum İncelemesi: Binanın mimari ve taşıyıcı sistem düzeni, statik röleve bulguları, taşıyıcı eleman kesitleri, düzensizlikler, hasar durumu gibi yapısal özellikler.
-
Malzeme Özellikleri ve Test Sonuçları: Karot basınç dayanımı test sonuçları, donatı sıyırma verileri, temel özellikleri, zemin etüt verileri.
-
Analiz Yöntemi ve Parametreleri: Kullanılan yazılım, analiz türü (doğrusal elastik analiz, doğrusal olmayan artımsal itme analizi – pushover, zaman tanım alanında analiz – time history), sönüm oranları, yükleme kombinasyonları ve diğer modelleme esasları.
-
Yapısal Performans Değerlendirmesi: Hesaplanan kesit etkileri, deplasmanlar, plastik mafsal oluşumları, taşıyıcı elemanlarda beklenen hasar düzeyleri.
-
Performans Seviyesi Tespiti: Binanın TBDY 2018 kapsamında hangi performans düzeyini sağladığı , bu seviyeye göre yapının güçlendirme gerektirip gerektirmediği.
-
Genel Teknik Sonuç ve Öneriler: Mevcut durumda yapının kullanımına devam edilip edilemeyeceği, güçlendirme önerileri varsa bu önerilerin genel çerçevesi.
Rapor aynı zamanda tüm saha fotoğraflarını, çizimleri, hesap tablolarını, analiz çıktılarının grafiksel sunumlarını ve varsa zemin etüt raporunun özetini de içerecek şekilde görsel ve dokümantasyon açısından zengin hazırlanır.
Raporun İlgili Kurumlara Sunulması ve Onay Süreci
Hazırlanan Deprem Performans Raporu, rapor talebinde bulunan kuruma veya yapı sahibinin talebi doğrultusunda ilgili resmî makamlara sunulur. Bu kurumlar arasında belediyeler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri, yapı ruhsatı veren idareler, il özel idareleri, kamu yatırımcı kuruluşları veya bina sahibi özel işletmeler yer alabilir.
Onay Süreci, kurumun iç yönetmelik ve usullerine göre şekillenir. Bazı durumlarda raporun içerdiği analizlerin kontrolü için bağımsız akademik görüş veya ikinci bir mühendislik değerlendirmesi talep edilebilir. Raporun onaylanması halinde, bina için kullanım izni, yapı kayıt belgesi iptali, güçlendirme projesi hazırlama zorunluluğu ya da kentsel dönüşüm başvuru süreci gibi çeşitli sonuçlar doğabilir.
Hazırlanan bina deprem performans raporu, genel olarak yapının sahibi veya rapor talep eden tarafın isteği doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlara sunulur. Bu süreçte raporun teslim edildiği yer, raporun amacıyla doğrudan ilişkilidir. Örneğin; yapı ruhsatı, iskan izni, işyeri açma ruhsatı ya da yapı kullanım değişikliği işlemleri için ilgili belediyeye veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü‘ne teslim edilebilir. Ayrıca, bazı durumlarda yapı güvenliği ile ilgili şüpheler doğrultusunda raporun sunulması istenebilir.
Raporun doğruluğunun ve teknik yeterliliğinin teyit edilmesi amacıyla, talep edilmesi hâlinde analiz sonuçları bağımsız üçüncü taraflara, örneğin üniversitelerin İnşaat Mühendisliği bölümlerine ya da TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası gibi meslek kuruluşlarına kontrol amacıyla gönderilebilir. Bu tür bağımsız kontroller, özellikle kamuya ait binalarda veya toplu kullanım alanlarında yapı güvenliğinin daha geniş çerçevede değerlendirilmesi gereken durumlarda tercih edilebilir.
Ancak mevcut yasal çerçevede, yapı sahibinin açık rızası veya yazılı talebi olmadan, hazırlanan performans analiz raporunun herhangi bir resmî kuruma otomatik olarak sunulması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Rapor, hukuki geçerlilik kazanabilmesi ve resmi süreçleri başlatabilmesi için, yapı sahibinin isteği veya ilgili idarelerin yazılı talebi doğrultusunda paylaşılır.
Sonuç olarak, performans analizi raporları, yasal bir çerçeveye oturtulmuş olsa da paylaşım ve başvuru süreci bakımından yapı sahibinin inisiyatifine bağlıdır. Bu durum, özellikle özel mülkiyetteki konutlar ve ticari yapılar için bilgi edinme amacıyla yapılan analizlerde gizliliğin ve özel mülkiyet haklarının korunması açısından büyük önem taşır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS) – Bina Deprem Performans Raporu
❓ Bina performans raporu almak zorunlu mudur?
Genel olarak, bina performans raporu ya da depreme dayanıklılık raporu almak, Türkiye’de yasal olarak tüm yapılar için zorunlu değildir. Ancak bazı durumlarda bu raporun alınması idari zorunluluk hâline gelebilir. Örneğin;
-
İşyeri açma ruhsatı
-
İskân (yapı kullanım izin) başvurusu
-
Yapı kullanım amacı değişiklikleri
-
Yapı kayıt belgesi ile ilgili işlemler
-
Kentsel dönüşüm süreçleri
gibi resmî işlemlerde ilgili belediyeler veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri, bu raporun sunulmasını talep edebilir. Ayrıca, bina sakinleri tarafından yapılan şikayetler sonucunda da idareler bu raporu zorunlu kılabilir.
❓ Depreme dayanıklılık raporu ne kadar sürede çıkar?
Deprem performans raporunun süresi, binanın büyüklüğüne, taşıyıcı sisteminin karmaşıklığına ve yapılacak analizlerin detayına bağlı olarak değişiklik gösterir. Tüm sürecin tamamlanması ortalama 2 ila 4 hafta arasında sürmektedir.
❓ Bina deprem performans raporunun maliyeti ne kadardır?
Raporun maliyeti; binanın kat sayısı, alanı, yapısal karmaşıklığı, kullanılan analiz yöntemi ve ihtiyaç duyulan saha testlerinin kapsamına göre değişiklik gösterir. Maliyeti etkileyen bazı unsurlar şunlardır:
-
Karot alımı ve beton dayanımı testi
-
Donatı tespiti (sıyırma veya röntgen yöntemi)
-
Temel çukuru açılması
-
Zemin etüt raporu hazırlanması
-
Analiz yazılımlarının kullanımı ve mühendislik hizmet bedeli
❓ Deprem performans raporunu kimler hazırlayabilir?
Bina deprem raporu, yalnızca yetkili ve deneyimli İnşaat Mühendisliği ofisleri tarafından hazırlanabilir. Bu ofislerin:
-
Serbest İnşaat Mühendisliği (SİM) belgesine
-
İşyeri Tescil Belgesi (İTB)’ne
-
Ve TBDY 2018’e hâkim, yeterli teknik altyapıya sahip mühendis kadrosuna sahip olması gerekir.
Saha testleri (karot, donatı, röntgen vb.) ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslı laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilmek zorundadır.
❓ Deprem raporu olmadan bina satışı yapılabilir mi?
Evet, Türkiye’de bina satışı için deprem raporu zorunlu değildir. Ancak yapı alıcılarının yapı güvenliğini sorgulamak istemesi hâlinde, satıcıdan bu raporu talep etme hakkı doğabilir. Özellikle ikinci el yapı satışlarında alıcılar, depreme dayanıklılık raporu talep ederek yapının güvenliğinden emin olmak isteyebilirler.
❓ Bina performans raporu riskli çıkarsa ne olur?
Yapının performans seviyesi “Can Güvenliği” seviyesinin altında ise yapı riskli yapı statüsüne alınabilir. Resmi bir süreç sonucunda ortaya çıkan bu durumda:
-
Güçlendirme projeleri hazırlanması
-
Yıkım ve yeniden yapım süreçleri
-
Kentsel dönüşüm başvurusu
gibi alternatifler değerlendirilir.
❓ Performans raporu alınmadan ruhsat başvurusu yapılabilir mi?
Bazı durumlarda, örneğin mevcut yapıda değişiklik, kat ilavesi veya fonksiyon değişikliği yapılacaksa, ruhsat başvurusu öncesinde mutlaka yapının mevcut durumunun deprem yönetmeliğine uygunluğunun gösterilmesi gerekir. Bu nedenle performans raporu, birçok ruhsat başvurusunda ön koşul hâline gelmektedir.
❓ Bina deprem performans raporu hangi yönetmeliğe göre hazırlanır?
Tüm performans analizleri ve değerlendirmeler, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) hükümlerine göre yapılır. Bu yönetmelik, mevcut yapıların değerlendirilmesinde kullanılacak analiz yöntemlerini, performans kriterlerini ve kabul edilebilir hasar sınırlarını detaylı şekilde tanımlar.



