Soylulaştırma Nedir? Türkiye’de Soylulaştırma
Soylulaştırma
Soylulaştırma, genel anlamı itibariyle eski kent merkezleri ile tarihi niteliği olan kentsel alanların mekânsal ve sınıfsal değişimini ifade eder. Soylulaştırma süreci, bu alanlardaki eskimiş veya köhnemiş mekânların yenilenmesi veya bazı durumlarda yıkılıp yeniden yapılmasını da içerir.
Kentsel yenilemeler beraberinde mülkiyet değerlerini de arttırarak, piyasadaki el değiştirmeyi dayatmaktadır. Değeri artan mülkiyetleri kullanan eski sosyal sınıflar içinde kiracı olanlar, bu artan değerleri karşılayamadıkları için yerinden edilerek kentin daha ucuz fakat merkeze daha uzak yerlere taşınmaktadırlar.
Mülk sahibi olanlar ise bu yüksek fiyatlardan yararlanmak üzere yine mülklerini satarak kentin yine daha ucuz yerlerine taşınmaktadırlar. Soylulaştırmanın olduğu yerlerde sadece mülk fiyatları değil yaşam için gerekli olan diğer kentsel hizmetler ile gündelik tüketimler de pahalılaşmaktadır. Bu etken de yerinden etmelere neden olmaktadır.
Engels (1982) “Konut Sorunu” adlı eserinde bu süreci çok İngiltere için sanayinin çok erken bir döneminde de tespit etmiştir:
“Büyük kentlerin genişlemesi, kentin bazı bölgelerindeki yerleri ve özellikle de merkezi konumda olanları büyük ölçüde değerli hale getirir. Merkezdeki eskimiş binalar ise bu artan değeri karşılamayacaklarından, yıkılmaları gündeme gelir. Genellikle de yıkılırlar ve yerlerine başkaları dikilir. Bu durum en çok emekçilerin konutlarının başına gelir. Çünkü bunların konumu merkezidir ve kiraları aşırı kalabalık olmalarına karşılık hiç artmaz ya da belli bir düzeyin üzerine çıkamaz. Bu binalar yıkılır ve yerlerine dükkânlar, depolar ve kamu binaları dikilir.”
Neil Smith (1996) ise soylulaştırmanın oluşum nedenlerini ve sonuçlarını şöyle açıklar:
- Banliyöleşme ve rant farkının ortaya çıkması;
- İleri kapitalist ülkelerdeki sanayisizleşme ve beyaz yakalı istihdamın büyümesi;
- Mekânın merkezileşmesi ve aynı zamanda sermayenin merkezsizleşmesi.
- Kâr oranlarının düşüşü ve sermayenin döngüsel hareketi.
- Tüketim biçimlerindeki değişme ile demografik değişmeler soylulaştırmanın nedenleri ve sonuçlarıdır.
Soylulaştırmanın gerçekleştirilmesinde (yeni) orta sınıfın etkin bir rolü vardır. Yeni orta sınıf, eğitim düzeyi yüksek, yabancı dil bilen, yüksek gelirli işlerde çalışan kentli bir sınıftır. Kültürel anlamda geleneksel değerler ile arasına mesafe koyan ve daha çok genç bir kesimden oluşur. Yaşam tarzını çok fazla dillendiren ve öne çıkaran bir kesimdir. Kent merkezlerinin kültür-sanat açısından dinamik olması, yeni orta sınıfın taleplerini tetiklemektedir. Böylece ekonomi-politik etkenler yerine ‘kültürel’ gündemler tek başına soylulaştırmada belirleyici bir etkenmiş gibi algılanmaktadır.
Türkiye’de Soylulaştırma
Türkiye’de soylulaştırma en çok İstanbul’un çeşitli semt ve mahallelerinde, özellikle 1995’ten sonra oldukça görünür olmaya başlamıştır. Fakat dönemsel olarak yaşanan ekonomik krizlerin etkisiyle bu süreç yavaş gelişmiştir. Cihangir, Kuzguncuk, Arnavutköy, Galata ve Fener-Balat gibi semtlerdeki soylulaştırma deneyimleri artık aşina olunan olgulardır. Bu etkiler öncelikle mekânların yenilenmesi biçiminde dışarıdan görülen bir aşamayla somutlaşmıştır. Ancak semtlerdeki sınıfsal değişim yavaş da olsa belirgin yaşam biçimi değişimi ile ön plana çıkmıştır.
Kaynak: Doç.Dr. Besime ŞEN